Ana içeriğe atla

ZEHMERİ BAŞLADI...

 Akdenizde havalar bir hayli ılıkgeçmekte.Gündüz ılık,gecede gayet soğuk.Üstdeki resimde görüldüğü gibi yeni dünyalar(Muşmula)hala çiçekte.Sanırım yılbaşına kadarda çiçekli durum devam edecek.Bölgemiz iyi yağış aldığından yeni açan çiçekler öylesine harika bir kokuyorki,...Lavanta yanında hafif kalır.Bu koku çiçekdeki nektarı ifade etmekte.Çiçek,nektarlı olursa iyi koku verir.Çiçekde koku yoksa nektarda yoktur.
 Dün bütün kovanlar elden geçti.Arılarda hiç yumurta yok.Birçoğu geçen hafta verdiğim keki bitirmiş.Ama kek tam isabet...Arıda hiç stres ve sıkıntı yok.Çünkü:Muşmuladan gelen nektar kovanda bala dönüşüyor.1 haftalık zamanda arılar 1 çıta bal yapmış.Tam istediğim bir durum.Çünkü:Stokdan bal tüketmiyor,bal yapıyor ve mevsim kış...Önümde sıkıntılı denebilecek 45 gün var.(Erken bahara)Bu sıkıntılı günlerdede arı bal yapıyor.Tabi olumsuzluklarda oluyor.Yeni yavru olmadığından arılar çalışmakdan zayıfladı...
 1 hafta-10 gün kadar daha bu konumdayım.Haftaya yılbaşından sonra yeni yılın ilk günlerinde arılkığı bahar konumunda bulunacağı yere taşımak istiyorum nasip olursa..
 Geceler  hayli soğuk ve nemli...Çünkü;Sabahleyin bile sanki yağmur yağar gibi çiğ yağıyor.Öğleye kadar yer ve bitkiler ıslak oluyor.Arılar bile saat 10.00 a kadar pek uçuş yapmıyorlar.Şuan saat tam 14.40 ve evde bile soba veya klima çalışmıyor.pencereden vuran güneş ısısı uykumu getiriyor.
 Geçen hafta arıya ortalama 250 gr kadar kek verdim.Dün yaptığım kontrollerde bir kısmının keki bitirdiğini,bir kısmınında bitirmediğini gördüm.Ama muşmula nektar akışını hala sağlıyor arılarda kovana nektar taşıyıp bala dönüştürmekte...
 Akdeniz.. ne yapacağı belli olmaz...Şu günlerde kovanlarda analar hiç yumurta atmıyor...Hiç yavru yok.Ama Arıları yeni yerlerine taşıyınca ocağın 15inde bile yumurta atacaklar...Yıllardır bunu görüyorum...Yaşıyorum...
 Akdeniz dedikya...Ocakda yumurta attırır.5-10 yılda bir görülsede bazende Nisanda soğukdan yavru söktürür...Bu bakımdan ne olacağı belli olmaz.Ama bildiğim birşey varsa;Kovanlar iyi sıkıştırıldı...İçden bile daraltılıp arının üstü bezle kaplandı...
 Öyle olunca kovanları arı kolay ısıtıyor.Ama mevsime güvenmediğinden yavru atmıyor.Bunun dışında ana arılarda tatilde...İyice küçülmüşler...Bu durumda biraz daha kalsınlar...
Çünkü:Ocağın 20si gibi kek ve takviye besin vermeye başlarım.Çünkü:Zehmeri 21 aralıkda başladı.Şubatda çıkacak.Zehmeri 40 gün sürmekte.Ocağın sonu ile şubatın başında görülen,halk arasında 6-12 arası denilen çok soğuk günler 4-5 şubat gibi sona eriyor.Zehmeride arılar yavru atmadığı için varroa mücadelesi iyi yapılmalıdır.Bu zamanda yapılan varro mücadelesi kesin çözümdür.Ben bu dönemde perizin kullandım.Arkasından kendimin ürettiği kekik suyunu(Harika kekik kokusu var.Bol timollu)kovan içine pompa ile uygulayacağım.Hayırlı ve bereketli kış mevsimini yaşamayı yüce Allah nasip eylesin.
ARICI-07

Yorumlar

  1. benim arılar 5 çıtada ama populasyon bayağı düştü ben de fethiye deyim yani akdeniz iklimi hakim biliyorsunuz formik asiti kaç cc yapayım sizce?

    YanıtlaSil
  2. formik asit,hava sıcaklığının düşük olduğu zaman yapılmalı...Havaların soğuduğu zamanı seçin 10 derece civarı uygun...dahada düşük sıcaklığı görmeyeceğine göre...

    YanıtlaSil
  3. Hayati hocam, daha öncede yorum yazmıştım ve tekrar yazmak durumundayım.

    Siz gerçekten formik asit mi kullanacaksınız bu dönemde...

    YanıtlaSil
  4. Ben Şimdiye kadar hiç ne formik nede oksalit asid kullanmadım,kullanmayı düşünmüyorumda.Akdenizde zaten asit kullanmak pek mümkün görünmüyor.Ben şimdiye kadar doğal olarak kekik yağı,kekik suyu ve perizin kullandım.Zaman zamanda rulamit kullandığım zamanlar oldu.10 gün önce 20 gr perizin ve 2 litre kekik suyunu karıştırıp pompayla sıktım.Çok gerekirse doğal 20 gr kekik yağı alır,2 şişe viks ile kariştirıp kovanların iç kısmının arka tarafına sürerim.Yıllardır bunu uyguluyorum.Varroa baharda bende sorun olmuyor.Ama son baharda biraz sorun yaşıyorum.Durum budur Halil BİLEN kardeşim.

    YanıtlaSil
  5. Hocam,

    "Çoğu arıcı arkadaşımız formik asidi bu dönemde kullanırsa kesin etkili olacaktır." ifadesi bu yorumları yazdığımız yazının içerisinde geçmiyor mu?

    Ve siz hiç asit kullanmamışsınız ki bunu son yorumunuzda kendiniz belirtiyorsunuz...

    Kullanmadığınız bir metodu hem de yapılması mümkün olmayan bir dönemde arıcılara öneriyorsunuz...

    Bu dönemde formik asit buharlaşması mümkün değildir ve dolayısı ile kullanılamaz.

    YanıtlaSil
  6. Doğru ve güzel uyarı ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.Yanlışda ısrar eden yanlış yoldadır.Sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  7. Hayati HOCAM,

    Bu sene bizim karadenizin iklimi akdenizi aratmıyor yani anlıyacağın kaçkarlara bile kar yok bu durum beni endişelendiriyor fındıklar püskül açtı arılar polene bir girdiki sormayın,günlük yumurta atışıda cabası.sayglır hocam.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARI ISLAHI NASIL YAPILIR

ARICI-07 A G Arı ıslahı ve seleksiyon GENLERİN ETKİSİ Genlerin 2 türlü etkisi vardır. 1-Toplamalı gen etkisi 2-Toplamalı olmayan gen etkisi a)Dominas etkisi b)Epistasi etkisi gibi a)Dominas etkisi:Aynı fokustaki genlerin birbirine etkisidir. b)Epistasi:Farklı fokustaki genlerin birbirine etkisidir.ıslahta daha çok toplamalı etkilerden yaralanırız. BAL ARILARINDA ISLAH KONUSU ÖZELLİKLERİ 1-Yüksek bal,polen,süt,propolis,mum ve zehir verimi 2-Sakin davranışı 3-Hastalık ve haşarelere dayanıklılık 4-Isı değişikliliklerine dayanıklılık 5-Az oğul verme eğilimi 6-Yüksek döl verimi kabiliyeti 7-Bulunduğu bölgeye kolay adapkasyon DAMIZLIK SEÇMEDE FENOTİPİN ÖNEMİ Fenotip:ölçülerek katılarak gözlenerek belirlenebilen özelliktir.Örnek;10 kg bal verimi,6km uzaklığa uçabilme yeteneği,sarı halka genişliği,siyah keçe kuşak genişliği gibi Damızlık seçer iken fenotip veriler bizim işimizi kolaylaştırır.Örnek;10 kg bal verimli yerine 20 kg bal verimliliği tercih ediniz.Kısa hortum

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde özellikle Avrupa Birliği

ARI SOKMASI VE KORUYUCU TEDBİRLER...

  Arı sokması sokulan bölgede görülen lokal reaksiyon ile vücutda görülen genel reaksiyon olmak üzere ikiye ayrılır.Lokal reaksiyonda arının soktuğu bölgede kızarıklık veya şişlik oluşur.Buna bağlı kaşınma ortaya çıkabilir.Genel reaksiyonda ise vücudun tümü üzerinde genel bir tepki reaksiyonu ortaya çıkar.Bu sırada;solunum güçlüğü,karın ağrısı,kusma çarpıntı ve baygınlık olabilir.Boğaz kaslarının gerilmesi ile solunum zorluğu oluşabilir.Hatda hasta boğulabilir..Bu olaya''Anaflaksi'' denir.Diğer bir deyişle ''anaflaktik şok'' adıda verilir. Arı sokması sokulan yerin şişmesine neden olur. Bu da insana acı verir ve sinirli yapar. Sokan arıların çokluğuna göre, miskinlik, başağrısı, titreme, kaşıntı gibi reaksiyonlar da görülebilir.   Arı zehirinin kendine özgü keskin bir kokusu vardır. Bu zehir kokusunun yayılması diğer arıları da hırçınlaştırır. Eğer bir arı soktuğunda gerekli önlemler alınmazsa, aynı yerden başka arılar da sokmaya çalışır. Onun için