Ana içeriğe atla

TÜRKİYEDEKİ ARICILIK SORUNLARINI NASIL ÇÖZERİZ?


 Tüm dünyada düşük verimin sorunları ortak olup,şöyle sıralamak mümkün olabilir.Daha fazla gezgincilik verimi artırmaz.İşletme masrafını artırır.Gezgincilik sonucu melezlenme hızlanmakta olup,bu sorun giderilmelidir.Verim azaldığı için şeker beslemesi artar,balın kalitesi düşer.İşletmelerin girdisi arttığı içinarıcılık kısır bir işe dönüşmekte,beceremeyen arıcılar arıcılığı bırakmaktadır.Halbuki arıcılığın geliştiği ülkeler flora yapısına uygun ,direnci iklime ve toporrofyaya uyum sağlayan  verimli ırk ana arılar kullanmaktadırlar.Almanya;Karniol,Avusturya,Akdeniz kıyısı ülkeler ve israil,italyan gibi ana arı ırkları kullanmakda,bölgelerine uyumlu ırklarla üretim yapmaktadırlar.Arıcılar ana arı sevdasında değil verim alacağı ırkı bilmekdedirler.Arıcılar,Arılarının ana arılarını yıllık veya 2 yılda bir kez değiştirmekte arılarda verim düşüklüğünü önlemektedirler.İhtiyaçları olan anaçları öncelikle kendileri veya sertifikalı ana arı kullanmaktadırlar.
                     Ülkemizde bu sorun bölgelere uygun kaliteli ana arılarla çözülür.Kafkas,Anadolu ve Muğla  ülkenin doğal ırkları olup,buna mukabil akdeniz kıyı şeridindede Kıbrıs arısı adını verdiğimiz gri arıda çok yıllardan beri ülkemizde kullanılmaktadır.Bundan dolayı Doğu ve kuzey doğu Anadolu bölgelerinde Kafkas ırkı hakim olup,bu bölgelerin flora yapısına uygun ırkdır.Ayrıca bu ırkın safları bu bölgelerde oldukça verimlidir.İç Anadolu Marmara ve Trakya Anadolu arısının hakim olduğu bölge olup,bu bölgelerde kafkasda kullanılmaktadır.Ticari anlamda üreticilik yapan kişi ve tüzel kuruluşların garantili sertifikalı denenmiş ana arıları pazara sunması gerekmektedir.Arıcılık yapan üreticiler bölgelerine uygun ana arılar kullanmalı,ana arı üretmeyi becerebilmeli arılığında ana arı üretebilecek saf bölgeye uyumlu ana arılar bulundurmalıdır.Bu saf ana arılardan ana arılar üreterek kullanmalıdır.Arıcılıkda iki yılda değiştirilmesi gereken ana arılar açıkladığım konulara uygun olarak yıllık bahar mevsiminde değiştirilecek olursa,kolonilerin gerçek bal verimleri 20-30 kg seviyesine yükselecektir.
                    Bu hususlara dikkat ederek gerekli tedbirler erken baharda alınmalı,ana arılar yetiştirilerek kovanların ana arıları değiştirilmelidir.

ARICI-07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NOSEMA VE ARI HASTALIKLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER

Bu yıl sıcak birazda kurak bir sonbahar mevsimi yaşamaktayız.Bunun avantajlarını görmek oldukça güzel.Çünkü;Arılarda yavru çıkarma hızı tüm hızıyla devam ediyor.Arıları iyice sıkıştırarak 4-6 çıta aralığında daralttık.Ayda iki üç kez toz vitamin-sıvı polivit (Çocuk vitamini)  ve antibiyotik  destekli şurub veriyorum. Çünkü;Arılarda nosema ve buna bağlı sindirim sistemi ağırlıklı hastalıklar güz yada erken ilk bahar döneminde kovanın sönmesine yol açar.Arıcı bu hastalığa ''gidip dönmez ''hastalığı adını koymuş.Değerli arıcılar; Bal mevsiminde yada bal hasat edeceğiniz zamanda kimyasal kökenli ve antibiyotik ilaçlar kullanmayınız.Bu tür ürünler,balda kalıntıya yol açar.Sattığınız bal tahlile giripde antibiyotik,yada kimyasal akıntı çıkarsa cezası oldukça ağır olur.15-20.000 gibi cezalara maruz kalabilirsiniz.Ancak,bal mevsiminiz bitmişse arılardan bal hasat etmeyecekseniz,Bu yukarda isimlerini yazdığım ürünlerden 50 kg şeker için 100 gr toz vitamin,2 adet polivit...

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

DEVAM EDİYORUZ...

Değerli dostlar,eskisi kadar çok olmasada, mübelasız sakin arıcılığa devam ediyoruz.Arılarımız sıkıntısız dersek zor... Yabani domuzlar,rahatsız ediyor.Sanki ayılar öğretti,onlara...Değil,iki bacaklı ayılar varya,hastalıklı  mumlu çerçeveleri sağa sola atan,kendisi arıcı olamayan,ama geçinenler...Sağa sola bıraktıkları mumlu çıtaları yemeye alışan domuzlar,Orman içinde çıta kokusunu,arı kokusunu alınca gelip arılıklara zarar veriyorlar.Kovanları deviriyorlar.Kabaklarını burunlarıyla açıyorlar.Arılara zarar veriyorlar.Öyle olunca uyarıcı şeritler çektik.Kovan kapaklarını vidaladık.Şimdilik bir nebze uzaklaştırdık... Bu yıl mevsim çok kurak,sert geçti.Güz yağmurlarını yeni aldık.Ballı,polenli güz bitkileri kışa girerken anca açıyor.Bakalım arılara katkısı,yavru ve bal bakımından olacak mı? Bende beklemedeyim. Artık ağır kovanlardan vaz geçtik.8 çıtalı kovanlarla çalışıyorum.2 yıldır kullanıyorum.Ağaç değil.18 mm kavak kontrasından kendim yaptım.Tabanlarınıda 6 li plastik taban kullan...