Ana içeriğe atla

ARILAR VE MEYVELER









.



Gıdalar  meyveler  böcekler ve özellikle arasında  güçlü bir bağlantı vardır . . Avrupa Birliği alarm projesinin koruması altında Fransız ve Alman bir grup bilim adamı tarafından yeni bir çalışma, arılar ile ilgili 153 milyon euroluk bir araştırma ve geliştirme projesi finanse ediliyor.
Bu çalışma gezegenimiz üzerinde arılar ve böceklerin fonksiyonunu araştıran en kapsamlı bir çalışma olacak. Bu çalışmada tozlaşma olmadan gelişebilen bitkiler,süs bitkileri ve biyoyakıt bitkileride araştırma konusu olacaktır.
Bu çalışma son yıllarda oluşan milyonlarca arı ölümlerinin sebebleri ile birleştirildi.Son iki yılda oluşan arı ölümlerinin sebebleri detayları ile gün ışığına çıkarılacak,arı kayıplarının önüne geçilmeye çalışılacak,bu yolda alınması gereken tedbirler belirlenerek,uygulanabilirliliği denetlenmeye çalışılacaktır.Arı ölümlerinin sebeblerinin bitkisel ilaçlarla bağlantısı dikkate alınarak,incelenecektir.
Arıların ve böceklerin tarımsal ürünlerde tozlaşmaya etkisinin %80 dolayında olduğu dikkate alınırsa,verimliliğide bu kadar etkileyecektir.Bu bakımdan arıcılık amerikada olduğu gibi avrupadada gelecekde çiftçilerin para vererek bahçelerini ve bitkilerini döllemeleri istenecek hale gelebilecektir.Amerikada büyük ölçekli çiftçiler tarımsal alanlara döllemeyi sağlasın diye para karşılığı arılar kiralayarak koydurmaktadır.Bu sistem gelecekde avrupa ve Türkiyede'de gündeme gelecektir.
Arıların azalması bitkisel ürünlerde ürün rekoltesinin azalmasına sebeb olmaktadır.Sonuçda ürün azalması girdilerin artmasına ve fiyatların ürün bazında yükselmesine sebeb olmaktadır.
Bitkisel tozlaşma risklerinin böcekler ve özellikle arılarla bağlantısı dünya gıda sağlığı ve geleceğini yakından ilgilendirmekte olup,kaliteli ve sağlıklı besinler için arıların korunması  ve arıcılığın desteklenmesi gerekmektedir.
Eylem planında,küçülen arı nüfusunun gelecekde nasıl önlenebileceği fikri araştırma konusu olarak dikkati çekiyor.Ama arıların riskli ölümlerine tarımsal ilaçların sebeb olduğuda biliniyor.
                 Bu proje kapsamında arıların verimliliği ile bitki ürünleri arasındaki bağlantının ispatı gerekmiyor.Ancak bitkilerin verimliliğine etkisi araştırılıyor.Araştırma konusu uygulamalı deneylerle destekleniyor.Avrupa topluluğu hala bilimsel çalışmalara değer verirken,ülkemiz ise devlet bazında her işi vatandaşa yüklemiş gözüküyor.Özellikle arıcılara hiç bir planlı programlı destek, bilimsel konferans ve eğitici konferanslar düzenlenmiyor.Sadece arıcıların kendi birlikleri ile zaman zaman bazı üniversitelerin yaptığı çalışmalar dikkati çekiyor.Devletin katkısı olarak,geçmişde ana arı desteği,şimdide kovan başı 8 liralık bir destek görülüyor.İşin yükü ülkemizde arıcıların içinde lider konumda olan arıcıların,arıcılar toplumunu eğitmesine kalıyor.Dünyada gerçekden en fazla bir alanında blokculuk Türkiye'de arıcılık üzerine olduğu dikkati çekiyor.Bu bloklarda arıcıların değişik uygulamaları deneme yanılma teknikleri,başarılı sunuları paylaşılıyor.Ama gerçekden bu paylaşımların ülkemiz arıcılığına katkısı küçümsenemez.Ama devlet desteğide arıcılara tarımsal alanlarda yardım ve ekonomik destek ve uygun ödenebilir sıfır faizli kredi destekleri ile sağlanmalıdır.Çünkü;Parasızlıkdan arılığına bakamayan bahar desteklemesi yapamayan ana arılarını ıslah edemeyen arıcı hiç de az değildir.Özellikle Akdeniz ve Ege kıyısı üniversitelerinin arıcılık alanında hizmet verecek ziraat fakültelerinde alan oluşturmaları sağlanmalıdır.Bilhassa bu üniversiteler;Ana arı konusunda planlı ve programlı çalışma ile suni dölleme tekniklerini kullanıp,arıcılarımıza binlerce damızlık ana arılar üretebilirler.Böyle bir kapsamlı çalışma Türkiye arıcılığının dünyadaki yerini lider olarak kalıcı şekilde değiştirecektir.
                           Öneriler bizden,uygulaması yetkili mercilerden olacak.
                                                                                  
                                                                                                              Hayati İNAL

                                                                                                              ARICI-07


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NOSEMA VE ARI HASTALIKLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER

Bu yıl sıcak birazda kurak bir sonbahar mevsimi yaşamaktayız.Bunun avantajlarını görmek oldukça güzel.Çünkü;Arılarda yavru çıkarma hızı tüm hızıyla devam ediyor.Arıları iyice sıkıştırarak 4-6 çıta aralığında daralttık.Ayda iki üç kez toz vitamin-sıvı polivit (Çocuk vitamini)  ve antibiyotik  destekli şurub veriyorum. Çünkü;Arılarda nosema ve buna bağlı sindirim sistemi ağırlıklı hastalıklar güz yada erken ilk bahar döneminde kovanın sönmesine yol açar.Arıcı bu hastalığa ''gidip dönmez ''hastalığı adını koymuş.Değerli arıcılar; Bal mevsiminde yada bal hasat edeceğiniz zamanda kimyasal kökenli ve antibiyotik ilaçlar kullanmayınız.Bu tür ürünler,balda kalıntıya yol açar.Sattığınız bal tahlile giripde antibiyotik,yada kimyasal akıntı çıkarsa cezası oldukça ağır olur.15-20.000 gibi cezalara maruz kalabilirsiniz.Ancak,bal mevsiminiz bitmişse arılardan bal hasat etmeyecekseniz,Bu yukarda isimlerini yazdığım ürünlerden 50 kg şeker için 100 gr toz vitamin,2 adet polivit...

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

DEVAM EDİYORUZ...

Değerli dostlar,eskisi kadar çok olmasada, mübelasız sakin arıcılığa devam ediyoruz.Arılarımız sıkıntısız dersek zor... Yabani domuzlar,rahatsız ediyor.Sanki ayılar öğretti,onlara...Değil,iki bacaklı ayılar varya,hastalıklı  mumlu çerçeveleri sağa sola atan,kendisi arıcı olamayan,ama geçinenler...Sağa sola bıraktıkları mumlu çıtaları yemeye alışan domuzlar,Orman içinde çıta kokusunu,arı kokusunu alınca gelip arılıklara zarar veriyorlar.Kovanları deviriyorlar.Kabaklarını burunlarıyla açıyorlar.Arılara zarar veriyorlar.Öyle olunca uyarıcı şeritler çektik.Kovan kapaklarını vidaladık.Şimdilik bir nebze uzaklaştırdık... Bu yıl mevsim çok kurak,sert geçti.Güz yağmurlarını yeni aldık.Ballı,polenli güz bitkileri kışa girerken anca açıyor.Bakalım arılara katkısı,yavru ve bal bakımından olacak mı? Bende beklemedeyim. Artık ağır kovanlardan vaz geçtik.8 çıtalı kovanlarla çalışıyorum.2 yıldır kullanıyorum.Ağaç değil.18 mm kavak kontrasından kendim yaptım.Tabanlarınıda 6 li plastik taban kullan...