Ana içeriğe atla

NORMLARA DÖNÜŞ...

  

 

Bugün akdeniz kötü havanın etkisini kaybetmiş gözüküyor.Pırıl pırıl bir güneş çevreyi ısıtma çabasında...Ama hava oldukça rüzgarlı...Yağankar,değil sahilde dağlarda bile kalmadı eridi,toprağa su kaynaklarının stoklarındaki yerini aldı..Önümüzdeki bir kaç günde artık taşlar yerine oturur...Hava ılık hale gelir...Bir çok arıcı arının yeni dönem bahar yumurtasına geçişini iyi zannediyor.Aslında bu günler arıcılık açısından dikkat ve bilgi gerektirmekte...Arılara verilecek dengesiz ve yanlış takviye şurup,henüz ısınmayan ortamdaki arıların birden fazla miktarda yumurtaya yönelmesine sebeb olabilir.Buna mukabil gelecek soğuk ve tehlikeli havalardada kurtcukların ölümüne yol açabilecektir.Bu durumla çok karşılaşmaktayız.Ani oluşan bu durum kovanlarda yavruların ölüp çürümesine sonrada bakteri ve virüslerin etkisiyle tehlikeli bir duruma ulaşabilmektedir.Ama kapalı durumda bulunanrlar... değişimdeki kurtcuklar ise herhangi bir olumsuzluk yaşamamaktadırlar.Bu durumu göz ardı etmeden kovanlarınızda bal ve besin olduğu durumlarda beslenmeye gerek olmadığını söylemeliyim.TAB başkanımız Bahri YILMAZ'DA Antalya arıcılık 2. kongresinde bu durumu açıkladı...Kovanlarınıza destek vermeyin ifadesini kullanndı.Şimdi o zaman ne zaman destek gerekiyor onu bilmeliyiz...Arıya destek baharda 21 martdan sonra oluşan 14-15 li gece sıcaklıklarıyla ana arının fuldaym peteği doldurup ful yumurtaya ulaştığı zamanlarda gerekli.Çünkü:Bu durumda artık stokdaki balda bitme noktasına gelir..Kovanda hiç bal kalmaz.İşte o zaman arıya Toz şekerden yapılmış 1/1 şerbet veya invert şerbet verilmelidir.Ama kesinlikle Mısır glikozundan şerbet kullanmayınız.Son zamanlarda mısır glikozuna karşı vatandaşlarımızın bilinçlenmesi sonucu satışlarının azaldığını fiatlarının düştüğünü duymaktayız.
Her ne olursa olsun her durumda mısır ve buna benzer insan sağlığına zararlı olabilecek gıda maddelerinden uzak durmalıyız.Bilinizki;Ürettiğimiz hileli ürünlerin başka değişik türlerinide kendimiz alarak tüketebiliriz.O bakımdan hata yapma lüksümüzün olmadığı bilinmelidir.
İşte değerli dostlar bizim arılık çevresi bu resimlerdeki gibi...Erken baharı harika yakaladık.Şimdi hedef gerçek baharı yakalayabilmek.Çünkü;Henüz gerçek bahar Antalya'ya bile gelmedi..

ARICI-07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NOSEMA VE ARI HASTALIKLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER

Bu yıl sıcak birazda kurak bir sonbahar mevsimi yaşamaktayız.Bunun avantajlarını görmek oldukça güzel.Çünkü;Arılarda yavru çıkarma hızı tüm hızıyla devam ediyor.Arıları iyice sıkıştırarak 4-6 çıta aralığında daralttık.Ayda iki üç kez toz vitamin-sıvı polivit (Çocuk vitamini)  ve antibiyotik  destekli şurub veriyorum. Çünkü;Arılarda nosema ve buna bağlı sindirim sistemi ağırlıklı hastalıklar güz yada erken ilk bahar döneminde kovanın sönmesine yol açar.Arıcı bu hastalığa ''gidip dönmez ''hastalığı adını koymuş.Değerli arıcılar; Bal mevsiminde yada bal hasat edeceğiniz zamanda kimyasal kökenli ve antibiyotik ilaçlar kullanmayınız.Bu tür ürünler,balda kalıntıya yol açar.Sattığınız bal tahlile giripde antibiyotik,yada kimyasal akıntı çıkarsa cezası oldukça ağır olur.15-20.000 gibi cezalara maruz kalabilirsiniz.Ancak,bal mevsiminiz bitmişse arılardan bal hasat etmeyecekseniz,Bu yukarda isimlerini yazdığım ürünlerden 50 kg şeker için 100 gr toz vitamin,2 adet polivit...

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

DEVAM EDİYORUZ...

Değerli dostlar,eskisi kadar çok olmasada, mübelasız sakin arıcılığa devam ediyoruz.Arılarımız sıkıntısız dersek zor... Yabani domuzlar,rahatsız ediyor.Sanki ayılar öğretti,onlara...Değil,iki bacaklı ayılar varya,hastalıklı  mumlu çerçeveleri sağa sola atan,kendisi arıcı olamayan,ama geçinenler...Sağa sola bıraktıkları mumlu çıtaları yemeye alışan domuzlar,Orman içinde çıta kokusunu,arı kokusunu alınca gelip arılıklara zarar veriyorlar.Kovanları deviriyorlar.Kabaklarını burunlarıyla açıyorlar.Arılara zarar veriyorlar.Öyle olunca uyarıcı şeritler çektik.Kovan kapaklarını vidaladık.Şimdilik bir nebze uzaklaştırdık... Bu yıl mevsim çok kurak,sert geçti.Güz yağmurlarını yeni aldık.Ballı,polenli güz bitkileri kışa girerken anca açıyor.Bakalım arılara katkısı,yavru ve bal bakımından olacak mı? Bende beklemedeyim. Artık ağır kovanlardan vaz geçtik.8 çıtalı kovanlarla çalışıyorum.2 yıldır kullanıyorum.Ağaç değil.18 mm kavak kontrasından kendim yaptım.Tabanlarınıda 6 li plastik taban kullan...