Ana içeriğe atla

DENİZ GÜNEŞ ORMAN ANTALYA VE HARİKA YAĞMURLAR(maşallah)

 

             Artık bu blok işinin hem bilgi hemde magazin yanını birlikte kullanmayı deniyorum.Başarı durumum siz okuyucu ve ziyaretçilerin takdiri.Ama fotoğraf çekme işi bu dijital makinalarla sanata dönüştü.Çünkü:Çek çekebildiğin kadar...Film bitmiyor,makinanın hafizası dolmuyor.En azından bana yetiyor.İçinden güzel olanları şeçerek yayınla...Yukardaki resim Antalya ilinin   Konyaaltı liman bölgesini gösteriyor.Tabiki denizde güzelliğiyle fotoğrafa güzellik ekliyor.
    Bu kayadaki böyle her yerinden çiçek fışkıran,sanki delicesine patlayan bitki Yabani badem...Bu kayanın üzerinde topraksız,kayanın içine damarlarına kök salmış...Ben ağaçların taşlarda nasıl yaşadıklarını iyi bilirim.Taşlar ve kayalar sünger gibidir.Yağan yağmur sularını emerler.Yavaş yavaş salarlar.Kaynak sularının sürekli olmasının sebebide budur.Yağan kar ve yağmurların suyu dağların kayaları tarafından emilir....Bazen dağlarda,dağların tabanında sarkıt ve dikit mağaraları böyle oluşur.Alanyadaki Damlataş mağarası gibi.
                Çiçekler,böcekler,bitkiler,hayvanlar...Ve İNSAN...Yüce Allah hamd olsun herşeyi bizim için ne güzel yaratmış...Yesinler,içsinler,faydalansınlar ve şükretsinler diye...Saat 22.48..Dışarıda maşallah öylesine güzel yağmur yağıyorki...Her damlası müthiş bir bereket ve nimet bırakıyor toprağa... Toprakdanda bu yağmur ve bereketle bütün güzellikler olan her çiçek açıyor..Velhasıl cemre suya düşüyor,suda toprağa...Müthiş bir anlamı var,anlayabilene...Böcekler ,Arılar ve insan Baharla işler başlayacak,hemde en güzelinden inşallah.Sağlık ve sıhhat içinde olabilirsek...
    Bu günlerde en güzel açan çiçek kiriş çiçekleri..Laleler,eflatun eflatun açan çiğdem,müthiş güzellik ve nektarıyla azgan...Arkasından yabani çilekler gelecek...
             Bizim bölge Akdeniz...Akdenizin baharı yağmura bağlıdır.Çünkü,güneş öylesine etkilididrki...Yağmur güzel olmazsa  tabiat o kadar çabuk ve erken kururki,çiçekler bile açamaz...Bu hafta güzel yağmurların bereketini iyi aldık.Yağmurlarda hala iyi yağıyor Allaha çok şükür.
           Kiriş   Çiçekleri dereleri,ormanları iyi sardı.Bazı yıllar bu kirişler sarararak  çiçek açamadan hastalık bulur ve kururdu.Bu yıl sonbahardan beri ılık geçen günler arıları çok zayıflattı.Hatda zayıflıkdan dolayı iki yıllık analı kovanlardan sönmeler bile yaşadık.Ama şimdilik yumurta atışı iyi başladı artık.İşçi arının 21 günde çıktığı düşünülürse,hergünde yavrular çıkmaya başladığına göre zayıf kovanlarımız bile inşallah 1 aya kadar kalmaz,düşündüğümüz gibi ballıklarını isterler.Zaten Arıcılıkda en güzel günler Nisan ve mayıs ayları...Bu zamanda hep onlarla olduğum için özlemlerimi tam gideriyorum.
          Kiriş bitkisi soğanlı bir bitki türüdür.Mevsimi dolunca   bu açan çiçekler yeşil yuvarlak bir meyveye dönüşür.Bu meyvelerde kasımda kışa girerken yine çiçek açar,ama farklı bir çiçek..
              Resimlere bakınca soğuk bölgelerdeki arıcı dostlar imrenecektir.Lütfen maşallah deyin.İnşallah ülkemizin her yeri baharı bu yıl mükemmel yaşar..
                Resim çekerken manzara güzelliği temel düşüncem...Bu resimlerdede o fikri taşıyarak deklanşöre dokunduk...


                      Arılığımızdaki kovanlarda çiçeklerin içinde kaldı...Arılar fazla yorulmadan çok uçmadan polene ulaşabiliyor..Nektarda öyle.Bu durum işçi ömrünün uzamasına olumlu bir etki olarak yansıyacaktır.
                   Çiçeklerin içinden Antalya'ya doğru bir  bakış...
            Yakından çekilmiş bir kiriş Çiçeği..
                     Bizdeki durumlar şimdilik böyle...Henüz kovanın içine girmedik.Arı bakımına başlamadık...Yakında arılı resimlerede yer veririz inşallah...Sevgilerle...
                                    

ARICI-07

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

NOSEMA VE ARI HASTALIKLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER

Bu yıl sıcak birazda kurak bir sonbahar mevsimi yaşamaktayız.Bunun avantajlarını görmek oldukça güzel.Çünkü;Arılarda yavru çıkarma hızı tüm hızıyla devam ediyor.Arıları iyice sıkıştırarak 4-6 çıta aralığında daralttık.Ayda iki üç kez toz vitamin-sıvı polivit (Çocuk vitamini)  ve antibiyotik  destekli şurub veriyorum. Çünkü;Arılarda nosema ve buna bağlı sindirim sistemi ağırlıklı hastalıklar güz yada erken ilk bahar döneminde kovanın sönmesine yol açar.Arıcı bu hastalığa ''gidip dönmez ''hastalığı adını koymuş.Değerli arıcılar; Bal mevsiminde yada bal hasat edeceğiniz zamanda kimyasal kökenli ve antibiyotik ilaçlar kullanmayınız.Bu tür ürünler,balda kalıntıya yol açar.Sattığınız bal tahlile giripde antibiyotik,yada kimyasal akıntı çıkarsa cezası oldukça ağır olur.15-20.000 gibi cezalara maruz kalabilirsiniz.Ancak,bal mevsiminiz bitmişse arılardan bal hasat etmeyecekseniz,Bu yukarda isimlerini yazdığım ürünlerden 50 kg şeker için 100 gr toz vitamin,2 adet polivit...

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

DEVAM EDİYORUZ...

Değerli dostlar,eskisi kadar çok olmasada, mübelasız sakin arıcılığa devam ediyoruz.Arılarımız sıkıntısız dersek zor... Yabani domuzlar,rahatsız ediyor.Sanki ayılar öğretti,onlara...Değil,iki bacaklı ayılar varya,hastalıklı  mumlu çerçeveleri sağa sola atan,kendisi arıcı olamayan,ama geçinenler...Sağa sola bıraktıkları mumlu çıtaları yemeye alışan domuzlar,Orman içinde çıta kokusunu,arı kokusunu alınca gelip arılıklara zarar veriyorlar.Kovanları deviriyorlar.Kabaklarını burunlarıyla açıyorlar.Arılara zarar veriyorlar.Öyle olunca uyarıcı şeritler çektik.Kovan kapaklarını vidaladık.Şimdilik bir nebze uzaklaştırdık... Bu yıl mevsim çok kurak,sert geçti.Güz yağmurlarını yeni aldık.Ballı,polenli güz bitkileri kışa girerken anca açıyor.Bakalım arılara katkısı,yavru ve bal bakımından olacak mı? Bende beklemedeyim. Artık ağır kovanlardan vaz geçtik.8 çıtalı kovanlarla çalışıyorum.2 yıldır kullanıyorum.Ağaç değil.18 mm kavak kontrasından kendim yaptım.Tabanlarınıda 6 li plastik taban kullan...