Ana içeriğe atla

Arılarda sonbahar bakımı

ARICI-07

Arılarda sonbahar bakımı
Teknik arıcılıkta sonbahar dönemi çalışmaları gelecek yılın başlangıcı demektir. Bu nedenle gelecek sezonun başarısı ve verimliliği büyük ölçüde sonbahar dönemi çalışmalarına bağlıdır.
Bu durum göz önünde bulundurularak koloniler tek tek kontrol edilmeli, öncelikle yıpranmış, yaşlı ve verimsiz analar genç ve vasıflı analarla değiştirilmelidir.
İkinci iş olarak koloni içerisindeki boş çerçeveler alınmalı, arı sıkıştırılmalı ve uçuş delikleri daraltılmalıdır. Kolonilerin genç populasyon kazanması için 1/2 lik (1 kısım su, 2 kısım şeker) koyu şurup ile sonbahar teşvik şuruplaması mutlaka yapılmalıdır. Arılar bu şurubun bir kısmını da depolayarak kış ve ilkbahar için gerekli bal stokunu yapmış olurlar.
Diğer önemli bir sonbahar işi de hastalık ve parazitlere karşı ilaçlı mücadele yapmaktır. Yavrunun en az olduğu bu dönemde mutlaka varroa mücadelesi yapılmalıdır.
İlaçlı mücadele yaparken kesinlikte rasgele ilaç kullanılmamalı, bilerek ve mutlaka ruhsatlı ilaçlar kullanılmalıdır.
Zira ruhsatsız ve rasgele ilaç kullanımıyla insan sağlığına zararlı kalıntı oluşmakta, ayrıca ihracatımızı da olumsuz yönde etkilemektedir.
Kovanlarda bırakılacak bal miktarı:
Arıların kış mevsimini sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için yeterli miktar ve kalitede bal, polen bulunmalıdır. Bırakılacak bal, hem kışın arıların yemesi, hem de erken ilkbaharda çiçekler açıp nektar oluşuncaya kadar yavru beslenmesinde kullanılır. Arıları kış salkımı oluşturduklarında bal tüketimi cüzi miktardadır. Esas bal tüketimi kış sonunda yavru besleme dönemi başlayınca hızla artar. 10 çerçeveli arıda kışa girerken en az 18-20 kg. bal bırakılmalıdır. 2 bin arılı zayıf bir kovan ayda 500- 600 g. bal tüketirken, 20 bin arılı bir kovan ayda 700- 800 g. bal tüketebilir.
Kek ile besleme:
Koloniler kışa girerken ve kıştan çıkarken bal stokları yeterli değilse o zaman katı yem (kek) ile besleme yapılır.
Kek Yapımı: 1 kısım bal 35- 40 dereceye kadar ısıtılarak 3 kısım pudra şekeri ile iyice karıştırılır. Elde edilen karışım 1 kg. lık poşetlere yerleştirilip, poşetin alt kısmı kesilerek arılı çerçeveler üzerine yerleştirilir.
Kek hazırlamada polen açığı bulunan bölge ve dönemlerde bu açığın kapatılması için süt tozu, bira mayası karıştırılarak arıların protein ve vitamin ihtiyacı karşılanabilir. Polenin yeterince bulunduğu bölge ve dönemlerde bu uygulamaya gerek yoktur.
Kek hazırlama ve uygulamada dikkat edilecek husus kekin kovan içi ısısında eriyerek arıların üzerine akmayacak katılıkta ve arılar tarafından tüketilebilecek yumuşaklıkta olmasıdır.
Ancak arıya verilen katı kekin su ihtiyacını artırdığı unutulmamalıdır.Bundan dolayı kek yapımında bal veya koyu şeker şurubu kullanmak zaruridir.Ayrıca kek verilme dönemlerinde şerbetliklere bir miktar suda konulabilir.
Arılarda yağmacılık ve önlenmesi:
Yağmacılık; arılıktaki zayıf arıların ballarını başka arılar tarafından çalınmasıdır. önlenmesi;
* Yağma eğilimi olmayan arı ırkı ile çalışılmalıdır.
* Arılıkta zayıf ve öksüz kovan bulunmamalıdır.
* Arıların hepsine birden yemleme yapılmalıdır.
* Ana arı genç olmalıdır.
* Kontroller sırasında kovan uzun süre açık bırakılmamalıdır.
* Kovanlar birbirine çok yakın konulmamalıdır.
* Uçma delikleri mevsime göre daraltılmalıdır.
* Kuvvetli kovan ile zayıf kovanlar yer değiştirilmelidir.
* Besleme sırasında etrafa şurup dökülmemelidir.
* Yağmacılığa sebep olacak hareketlerden kaçınılmalıdır.
* Yağmaya uğrayan kovanın üstüne yağmur yağıyormuş gibi su püskürtülmelidir.
* Yön değiştirmeli veya önüne yapraklı çalı gibi maddeler konulmalıdır.
* Terebentin gibi kokulu bir madde uçuş deliği önüne sürülmelidir.
* Taarruz edenle, taarruza uğrayan kovanı tespit etmek için arıların üzerine pudra şekeri dökülmeli ve takip edilmelidir.
* Yağmaya uğrayan arılı kovanları arılıktan uzaklaştırmak gerekir.
Kış hazırlığı:
* Koloniler kışa girmeden önce anasız ve zayıf olanlar birleştirilmelidir.
* Kovan içi sıkıştırılarak boş alan bölme tahtası ile bölünmelidir.
* Kovan uçuş delikleri kontrol edilerek çatlak ve delikler varsa bu bölgeler kapatılarak izole edilmelidir.
* kışa girmeden önce kolonide yeterli bal stoku bulunmuyorsa katı yem (kek) verilmelidir.
* Herhangi bir hastalık ve zararlı etmeninin olup olmadığı kontrol edilir.
Kışlatma:
* Arıların kışı geçireceği arılık, kuzeyi kapalı, güneyi açık, mümkünse üstü kapalı yer olmalıdır.
* Açık arılıklarda ise rüzgar almayan, su tutmayan yerler seçilmeli.
* Kovanlar hafif öne eğik şekilde bırakılmalıdır.
* Kovanlar mutlaka bir sehpa üzerinde yerden yükseltilmeli, böylece nemden ve sudan korunmalıdır.
* Arıların salkımı bozmasına neden olabilecek gürültü ve sesten uzak yerlerde olmaları sağlanmalıdır.
* Kışı fazla soğuk geçen yerlerde kolonilerin etrafı hasır, çuval vs. gibi soğuktan koruyucu maddelerle sarılmalıdır.
Yapılan bir araştırmada kış kayıplarının yüzdeleri şöyledir:
Açlık %26, çok fazla soğuk %23, nem %8, bunalma %8, zayıf koloniler %6, bakım ister %5, kışlatma bölgesi %4, kötü kovan %3, ana ölümü %2, mum güvesi- varroa %2.
Bu yıl bölgemizde mevsimin kurak geçmesi arılarımızı da menfi yönde etkilemiştir. Bütün bu bilgiler dikkate alınarak arıcılarımızın arılarına besin vermelerini, varroa- güve mücadelesini mutlaka yapmalarını ve detaylı teknik bilgiler için İl ve İlçe tarım müdürlüklerimize müracaat etmeleri onlara destek sağlar..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARI ISLAHI NASIL YAPILIR

ARICI-07 A G Arı ıslahı ve seleksiyon GENLERİN ETKİSİ Genlerin 2 türlü etkisi vardır. 1-Toplamalı gen etkisi 2-Toplamalı olmayan gen etkisi a)Dominas etkisi b)Epistasi etkisi gibi a)Dominas etkisi:Aynı fokustaki genlerin birbirine etkisidir. b)Epistasi:Farklı fokustaki genlerin birbirine etkisidir.ıslahta daha çok toplamalı etkilerden yaralanırız. BAL ARILARINDA ISLAH KONUSU ÖZELLİKLERİ 1-Yüksek bal,polen,süt,propolis,mum ve zehir verimi 2-Sakin davranışı 3-Hastalık ve haşarelere dayanıklılık 4-Isı değişikliliklerine dayanıklılık 5-Az oğul verme eğilimi 6-Yüksek döl verimi kabiliyeti 7-Bulunduğu bölgeye kolay adapkasyon DAMIZLIK SEÇMEDE FENOTİPİN ÖNEMİ Fenotip:ölçülerek katılarak gözlenerek belirlenebilen özelliktir.Örnek;10 kg bal verimi,6km uzaklığa uçabilme yeteneği,sarı halka genişliği,siyah keçe kuşak genişliği gibi Damızlık seçer iken fenotip veriler bizim işimizi kolaylaştırır.Örnek;10 kg bal verimli yerine 20 kg bal verimliliği tercih ediniz.Kısa hortum

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde özellikle Avrupa Birliği

ARI SOKMASI VE KORUYUCU TEDBİRLER...

  Arı sokması sokulan bölgede görülen lokal reaksiyon ile vücutda görülen genel reaksiyon olmak üzere ikiye ayrılır.Lokal reaksiyonda arının soktuğu bölgede kızarıklık veya şişlik oluşur.Buna bağlı kaşınma ortaya çıkabilir.Genel reaksiyonda ise vücudun tümü üzerinde genel bir tepki reaksiyonu ortaya çıkar.Bu sırada;solunum güçlüğü,karın ağrısı,kusma çarpıntı ve baygınlık olabilir.Boğaz kaslarının gerilmesi ile solunum zorluğu oluşabilir.Hatda hasta boğulabilir..Bu olaya''Anaflaksi'' denir.Diğer bir deyişle ''anaflaktik şok'' adıda verilir. Arı sokması sokulan yerin şişmesine neden olur. Bu da insana acı verir ve sinirli yapar. Sokan arıların çokluğuna göre, miskinlik, başağrısı, titreme, kaşıntı gibi reaksiyonlar da görülebilir.   Arı zehirinin kendine özgü keskin bir kokusu vardır. Bu zehir kokusunun yayılması diğer arıları da hırçınlaştırır. Eğer bir arı soktuğunda gerekli önlemler alınmazsa, aynı yerden başka arılar da sokmaya çalışır. Onun için