Ana içeriğe atla

ARILAR ELEKTRİKLE Mİ HABERLEŞİYOR? .....



Bal arıları, uçarken kanatlarını birbirine ve vücutlarına değdirdiklerinde sürtünmeden dolayı oluşan elektrik alanlarını kullanarak iletişim kuruyor olabilirler mi? Araştırmacılar, arıların vücutlarında oluşan elektrik alanlarının, antenleri kıpırdatarak beyinlerinde anlamlı sinyaller oluşturduğuna dair kanıtlar buldular. Arıların vızıldayarak uçarken vücutlarında elektriksel bir yük biriktirdikleri bilinen bir gerçekti. İnsanların halıya sürtündüklerinde oluşturdukları yük gibi, arılar da kanatlarını dakikada ortalama 12.000 kez çırparak kanat çevresinden vücutlarına uzanan bir elektromanyetik alan oluştururlar. Arıların vücutlarını çeviren kabuksu yapı mumsu bir özelliğe sahip olduğundan elektriği iletmez. Free University of Berlin’den Araştırmacı Randolf Menzel’e göre, bu özellikleri sayesinde, arılar bir nesneye konduğunda bile vücutlarındaki yük dağılmadan kalır. Oluşan bu elektrik alanının çiçeğin üzerindeki polenleri mıknatıslayarak, arıların bacaklarına yapışmasını kolaylaştırdığı biliniyordu. Elektromanyetik alanı iletişim kurmada kullanabilecekleri ise ancak Tesla’nın aklına gelebilirdi. Araştırma grubuna göre arılar kondukları çiçekte elektromanyetik alan değişimi oluşturuyor; çiçeğe sonradan konan arılar ise bu değişimi farkedip çiçekten ne zaman nektar toplandığı bilgisini hesaplayabiliyor. Elektromanyetizmanın arılarda yarattığı uyarı çok net bir şekilde ortaya konabiliyor. Şöyle ki, bir arının vücudunda oluşan elektrik alanının anteninde yarattığı bükülme oranı, aynı mesafedeki kanat çırpışından oluşan rüzgarın etkisinden 10 kat daha fazla. Yapılan deneysel çalışmalar yukarıdaki teorileri doğrular nitelikte. İletken duvarlı küçük bölmelere konan arılar, dış ortamdaki elektrik alanlarından izole ediliyor. Sonrasında elektrik yüklü bir çubuk arılara yaklaştırıldığında antenlerinin bükülmesine neden oluyor. Antenleri alınan arılara aynı deney uygulandığında ise Johnston organı denen, antenlerin kökünde bulunan sensör gruplarının hareketlerinde değişimler gözleniyor. Deneyler kompleksleştikçe, arıların elektromanyetizmaya tepkileri de daha detaylı incelenebiliyor. Örneğin belli bir elektrik alan şiddeti ve doğrultusunu teşhis edebilen arılara şekerli bir ödül verilen kontrollü deneyler, arıların alan şiddetlerini tespit etme hassasiyetini artırabiliyor. Bu minik ama kompleks organizmalar, gizemlerini korumaya devam edecekler gibi gözüküyor. Dünyanın en hızlı bilgisayarlarından biri saniyede 16 milyar aritmetik işlem yapabilirken, bal arısı aynı sürede 10 mikrowatt’tan daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yapma kapasitesine sahip. Kim bilir, belki de süper işlemcili beyinleri sayesinde yüzbinlerce yıldır kablosuz haberleşebiliyorlar.
Not:Bu yazı TBA facebookdan alıntıdır.

ARICI-07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ARI ISLAHI NASIL YAPILIR

ARICI-07 A G Arı ıslahı ve seleksiyon GENLERİN ETKİSİ Genlerin 2 türlü etkisi vardır. 1-Toplamalı gen etkisi 2-Toplamalı olmayan gen etkisi a)Dominas etkisi b)Epistasi etkisi gibi a)Dominas etkisi:Aynı fokustaki genlerin birbirine etkisidir. b)Epistasi:Farklı fokustaki genlerin birbirine etkisidir.ıslahta daha çok toplamalı etkilerden yaralanırız. BAL ARILARINDA ISLAH KONUSU ÖZELLİKLERİ 1-Yüksek bal,polen,süt,propolis,mum ve zehir verimi 2-Sakin davranışı 3-Hastalık ve haşarelere dayanıklılık 4-Isı değişikliliklerine dayanıklılık 5-Az oğul verme eğilimi 6-Yüksek döl verimi kabiliyeti 7-Bulunduğu bölgeye kolay adapkasyon DAMIZLIK SEÇMEDE FENOTİPİN ÖNEMİ Fenotip:ölçülerek katılarak gözlenerek belirlenebilen özelliktir.Örnek;10 kg bal verimi,6km uzaklığa uçabilme yeteneği,sarı halka genişliği,siyah keçe kuşak genişliği gibi Damızlık seçer iken fenotip veriler bizim işimizi kolaylaştırır.Örnek;10 kg bal verimli yerine 20 kg bal verimliliği tercih ediniz.Kısa hortum

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde özellikle Avrupa Birliği

ARI SOKMASI VE KORUYUCU TEDBİRLER...

  Arı sokması sokulan bölgede görülen lokal reaksiyon ile vücutda görülen genel reaksiyon olmak üzere ikiye ayrılır.Lokal reaksiyonda arının soktuğu bölgede kızarıklık veya şişlik oluşur.Buna bağlı kaşınma ortaya çıkabilir.Genel reaksiyonda ise vücudun tümü üzerinde genel bir tepki reaksiyonu ortaya çıkar.Bu sırada;solunum güçlüğü,karın ağrısı,kusma çarpıntı ve baygınlık olabilir.Boğaz kaslarının gerilmesi ile solunum zorluğu oluşabilir.Hatda hasta boğulabilir..Bu olaya''Anaflaksi'' denir.Diğer bir deyişle ''anaflaktik şok'' adıda verilir. Arı sokması sokulan yerin şişmesine neden olur. Bu da insana acı verir ve sinirli yapar. Sokan arıların çokluğuna göre, miskinlik, başağrısı, titreme, kaşıntı gibi reaksiyonlar da görülebilir.   Arı zehirinin kendine özgü keskin bir kokusu vardır. Bu zehir kokusunun yayılması diğer arıları da hırçınlaştırır. Eğer bir arı soktuğunda gerekli önlemler alınmazsa, aynı yerden başka arılar da sokmaya çalışır. Onun için