Ana içeriğe atla

ARILAR ARTIK KIVAMINA GELİYORLAR...

 

 Bu yıl geçen yıllardan farklı bir bahar girişi yaşıyoruz Antalya ve Akdenizde...Havalar ılık olmasına rağmen genelde kapalı,bulutlu ve yağmurlu...Arılığa salı günü gitmiştim.Ama bugün öğleye kadar bekledim.Baktım hava hala kapalı ve hafifden çiğsi halde yağışlı...Oldukça merak ettim ve motorsikletle arılığa gitmeye karar verdim.Saat 14.30 gibi arılıktaydım.şöyle bir gözlem yaptım,maşallah dışdan görünen görüntü gayet iyi ve olumluydu.Tütsü yakmaya karar verdim,uğraşırken 15-20 dakika geçti...Birden harika biçimde hava açmaya başladı.Sanki güneş banyo yapmış insan güzelliğinde ortaya çıkıyordu...
 Bende zaman kaybetmeden üstlüğümü giydim.Arıların ön tarafından 15-20 dakika onları izledim.Polenli gelen arıların ayakları maşallah topuklarına kadar dolu geliyordu.Arı kovan kapağına konduğu zaman sanki ağdaş ağdaş yürüyerek kovana giriyordu.Bende Kovanları açıp içden petek kontrolü yumurta pozisyonu ve polen blokajı nı inceledim.Gerçekden stok polen pozisyonu gayet iyi,yumurta hızı yüksek ve bal stoklarınında az olduğunu gördüm.Zaten arılar bahar girişinde yavruya yöneldiği anda bal pozisyonu düşmeye başlar.Buna mukabil bizde destekleme şurubu verdik.
 Arılıkda bu yıl geçen yıldan gerideyim.Geçen yıl bu zamanlar en az 15 tane ballıklı kovanım vardı.Bu yıl allaha şükür henüz daha 4 tane...Ama haftalık olarakda 4-5 tane ballığa geçen arımız olacak.İnşallah nisan sonuna kadar gayet olumlu ve verimli bir pozisyon yakalarız..Zaten şu günler turunçgillerde çiçeğe geçti.Kır çiçekleri  henüz zirve yapmadı.Ama yağışlar lalelerin hala mükemmel açışlarını devam ettiriyor.Ayrıca laleler nektarcada fena değiller.Ama sık yağış sektar kaynaklarını yıkamada...
Arılığımızın işine hiç başlanmadı.Evde kovanlar boyanmak için hazırlandı.Ancak hava muhalefetinden dolayı boyayamadık.Kapak pozisyonlarınıda değiştirdik.Kovanları boyayınca arılıkdaki tüm kovanlar değişecek.Arılı kovanlar yeni boyananlara aktarılıp,arılıkdaki bu kovanlarda boyanacak....
 Artık haftaya hafta sonu gibi ana arı üretme çabamızda başlayacak...Amaç artık arılıkda eski ana bırakmama..Hedef arılıkdaki arılarımızı en iyi gelişen kovanlarımızdan alacağımız kurtcuklardan yapacağımız transferlerle güçlendirmek...

Arıcılıkda bahar bakımı bahar desteği ve genç kaliteli ana çok önemli...Bahar girişinde bazı kovanlarımız  şubat sonu mart başı gibi ana değiştirdi.Bugün yaptığım kontrollerde genç analı kovanların kendini yoparladığı yönündeydi.Şimdilik sıkıntılarımız azaldı.Şubat içinde arılığımızda yaşadığımız yeni nesil nosema sıkıntısını atlattık allaha şükür.Tabiki havaların kapalı oluşu ve arılara bakamamamız diğer bir olumsuzluktu.Ama yinede %20 kendimimi hatalı buluyorum.Havalar kapalı gidiyorsa kapalı havadada olsa arılığa zaman zaman bakmak gerek..Hoşça kalın arı ve arıcı dostları..
                                                             ARICI-07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NOSEMA VE ARI HASTALIKLARINDA ETKİLİ YÖNTEMLER

Bu yıl sıcak birazda kurak bir sonbahar mevsimi yaşamaktayız.Bunun avantajlarını görmek oldukça güzel.Çünkü;Arılarda yavru çıkarma hızı tüm hızıyla devam ediyor.Arıları iyice sıkıştırarak 4-6 çıta aralığında daralttık.Ayda iki üç kez toz vitamin-sıvı polivit (Çocuk vitamini)  ve antibiyotik  destekli şurub veriyorum. Çünkü;Arılarda nosema ve buna bağlı sindirim sistemi ağırlıklı hastalıklar güz yada erken ilk bahar döneminde kovanın sönmesine yol açar.Arıcı bu hastalığa ''gidip dönmez ''hastalığı adını koymuş.Değerli arıcılar; Bal mevsiminde yada bal hasat edeceğiniz zamanda kimyasal kökenli ve antibiyotik ilaçlar kullanmayınız.Bu tür ürünler,balda kalıntıya yol açar.Sattığınız bal tahlile giripde antibiyotik,yada kimyasal akıntı çıkarsa cezası oldukça ağır olur.15-20.000 gibi cezalara maruz kalabilirsiniz.Ancak,bal mevsiminiz bitmişse arılardan bal hasat etmeyecekseniz,Bu yukarda isimlerini yazdığım ürünlerden 50 kg şeker için 100 gr toz vitamin,2 adet polivit...

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

DEVAM EDİYORUZ...

Değerli dostlar,eskisi kadar çok olmasada, mübelasız sakin arıcılığa devam ediyoruz.Arılarımız sıkıntısız dersek zor... Yabani domuzlar,rahatsız ediyor.Sanki ayılar öğretti,onlara...Değil,iki bacaklı ayılar varya,hastalıklı  mumlu çerçeveleri sağa sola atan,kendisi arıcı olamayan,ama geçinenler...Sağa sola bıraktıkları mumlu çıtaları yemeye alışan domuzlar,Orman içinde çıta kokusunu,arı kokusunu alınca gelip arılıklara zarar veriyorlar.Kovanları deviriyorlar.Kabaklarını burunlarıyla açıyorlar.Arılara zarar veriyorlar.Öyle olunca uyarıcı şeritler çektik.Kovan kapaklarını vidaladık.Şimdilik bir nebze uzaklaştırdık... Bu yıl mevsim çok kurak,sert geçti.Güz yağmurlarını yeni aldık.Ballı,polenli güz bitkileri kışa girerken anca açıyor.Bakalım arılara katkısı,yavru ve bal bakımından olacak mı? Bende beklemedeyim. Artık ağır kovanlardan vaz geçtik.8 çıtalı kovanlarla çalışıyorum.2 yıldır kullanıyorum.Ağaç değil.18 mm kavak kontrasından kendim yaptım.Tabanlarınıda 6 li plastik taban kullan...