Ana içeriğe atla

BAL ARILARININ VÜCUT YAPILARI ve ARI AİLESİ BAL ARISININ VÜCUT YAPISI


            Balarıları hayvanlar aleminin eklembacaklılar grubunun, böcekler sınıfının,zar kanatlılar takımına aittir. Bu takım içerisinde arılar familyasının Apis cinsi ve Apis mellifera türü içerisinde yer alırlar. Ait oldukları tür içerisinde ekonomik değere sahip ırklar mevcuttur.
            Hangi ırka sahip olursa olsun balarısı vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. Başta gözler, duyargalar ve ağız parçaları bulunur. Baş, göğse ince oynak bir boyunla bağlıdır. Göğüs ve karnın dış kısmı segment denilen halkalardan oluşur.

BAŞ:
Arılarda baş önden bakıldığında bir üçgeni andırır. Diğer vücut organlarında olduğu gibi segmentlerin birleşmesinden meydana gelmiştir. Başta gözler, ağız parçaları ve anten bulunur.
            Gözler; Bir çift bileşik göz ve üç adet basit gözden ibarettir. Bileşik gözler binlerce küçük üniteden oluşur ve her bir ünite bakılan cismin küçük bir kısmını görür ve görüntüler birleştirilerek görüntü tamamlanır. Basit gözler başın üst kısmında bulunur ve karanlıkta iş yaptığı sanılır.
            Anten; Balarılarında koku, tat ve dokunma-hissetme duyularını algılayan bir çift anten bulunmaktadır. Başta bulunan hareketli duyu organlarıdır ve her birisi bir çift geniş sinirle beyne bağlıdır. Anten üzerinde sinirlerle bağlantılı kıllar ve küçük duyu algılama noktaları bulunur. Balarısı antenleri yardımıyla çevresinden mesajları alır ve hareketlerini yönlendirir. Antenlerdeki duyu algılama noktalarıyla tadı, rüzgar hızını ve atmosfer sıcaklığını algılayabilir.

Ergin arı vücut yapısı; Ab:Abdomen (karın), Ant:Anten, E:Bileşik göz, H:Baş,  II-VII:Karın segmentleri, L1, L2, L3:Bacaklar, Md:Üst çene, Sp: Hava delikleri, Th:Thorax(göğüs), W2, W3:Kanatlar, O:Basit gözler, Lm:Üst dudak(Labrum), Mx:Alt çene(Maxilla), Lb:Alt dudak(Labium), Cls:Dil.
            Ağız Yapısı; Balarıları yalayıcı-emici ağız yapısına sahiptir. Nektarı emerek alır. Ağız üst dudak (labrum), üst çene (mandibula), iki alt çene (maxilla) ve alt dudak (labium) olmak üzere dört kısımdan oluşur. Alt çene ile alt dudak birlikte uzanarak hortum şeklini alır ve bunun uzantısındaki dil yardımıyla sıvı gıdaların alınmasını sağlar. Arılarda mandibulalar bir kanalla mandibular bezlere bağlıdır. Bu bezlerin salgısı işçi arılarda balmumunu yumuşatmakta kullanılır. Yine bu bezler larva gıdası ve alarm feromonu da salgılar.
            Başta bunlara ilaveten hipofaringel denilen süt salgı bezleri de bulunmaktadır. Besleyici işçi arılar larvaları besleyecekleri zaman kısmen açtıkları çene arasından biriktirilen arı sütünü boşaltırlar.
            GÖĞÜS (THORAX):
            Kanatlar ve bacaklar gibi hareketli organları taşır ve kaslarla donatılmışlardır. Balarıları ön orta ve arka bacak olmak üzere 3 çift bacağa sahiptir. Büyüklük ve şekil bakımından birbirinden farklıdır. Ön bacaklar baş ve antenlerin temizlenmesinde, bu bölgedeki polenin toplanmasında ve petek işleme sırasında ağza yardımcı olmada kullanılır. Orta bacaklar göğüsteki polenin toplanmasını, ön bacaktan gelen polenin arka bacaklara iletilmesini ve arka bacakta polen biriktirilmesini sağlamada yardımcı olurlar. Arka bacaklar da polen ve propolis taşıma işlerinde kullanılır.
            Balarıları ince zardan yapılmış ve üzerinde kitinleşmiş damarlar bulunan iki çift kanata sahiptir. Ön kanatlar arka kanatlardan daha geniş ve daha damarlıdır ve uçuş esnasında ön ve arka kanatlar birbirine hamuli denen yapıyla kenetlenerek birlikte hareket ederler. Kanatların uçma yanında uçuşu yönlendirme görevleri de vardır.
            KARIN (ABDOMEN):
            Karın kısmında mide bağırsak, üreme organlar gibi iç organlar, balmumu bezleri ve iğne bulunur. İşçi arılarda 4,5,6 ve 7. segmentlerin her birinde bir çift mum salgı bezi (balmumu aynası) bulunmaktadır. İşçi arılar ve ana arıda abdomenin sonunda iğne bulunmaktadır. Yapısal olarak diğer dişi cinsiyetteki böceklerin yumurtlama organına benzer, ancak yapısal değişikliğe uğramıştır ve zehir enjekte eder. İğne işçi arılarda çentikli yapıya sahiptir. Buna halk arasında arpa kılçığı gibi benzetmesi yapılmaktadır. Çentikli bölümün dış kenarı boyunca 9-10 adet bir seri çentik bulunur ve çentikler iğnenin batış yönü tersine yöneliktir. Bu yüzden işçi arı sokmak üzere iğnesini bir yere batırdığında çekemez ve bunu sonucunda organını kaybederek ölür. Ana arı iğnesi işçi arılarınkinden daha uzun, daha küçük ve daha az çentiklidir, batırıp çıkarabilirler. Rakip ana arıları öldürmekte kullanır. Erkek arıların iğnesi yoktur.
Arıların Biyolojik Gelişme Dönemleri
            Balarısının yaşam evresi yumurtayla başlar,larva ve pupa dönemlerini tamamladıktan sonra ergin halini alır. Ana arının petek gözlerine yumurtladığı döllenmiş yumurtalardan işçi arılarla ana arılar, dölsüz yumurtalardan ise erkek arılar meydana gelir. Arıların yumurtadan ergin hale gelme süreleri; ana arıda 16, işçi arıda 21 ve erkek arıda 24 gündür.
            YUMURTA: Arı yumurtası 0,1 mg ağırlığında,             silindir şeklinde, uzun ekseni boyunca dışbükey görünümündedir. Yumurta petek gözüne bırakıldığı zaman dikey konumdadır. Dikey konumda bırakılan yumurta yavaş yavaş yana eğilerek üçüncü günün sonunda petek gözünün tabanında tamamen yatay bir konuma gelir. Yumurta döneminin sonuna doğru yumurta bulunan gözlere işçi arılar tarafından arı sütü konulmaya başlanır. Tüm arı fertlerinde yumurta dönemi 3 gündür.
            LARVA: Üçüncü günün sonunda yumurta çatlayarak larvaya dönüşür. Embriyo larva aşamasına geçer geçmez beslenmeye başlar. Bütün arı bireyleri larvası 6 gün olan larva dönemlerinin ilk üç günü 5-15 günlük işçi arıların salgıladığı arı sütüyle beslenirler. Daha sonraki larva döneminde sadece ana arı olacak larvalar arı sütüyle beslenirken erkek arı ve işçi arı larvaları yavru gıdası denilen, polen ihtiva eden düşük kaliteli arı sütü ile beslenir. Böylelikle döllü yumurtanın larva döneminin son üç günlük süresindeki farklı beslenmesiyle yumurta işçi arı yerine ana arı olur. Larva aşamasının 5. günü sonunda larva içeren gözün ağzı mühürlenmeye başlar ve 6. gün larva başındaki özel bir bezden salgıladığı salgıyı kullanarak bir kozaya dönüşür.          
            PUPA: Kozaya dönüşme ile artık prepupa ile ilk günü olan pupa devresi başlamış olur. Pupa dönemi ana arıda 7 gün, işçi arıda 12 gün, erkek arıda ise 15 gündür. Pupa döneminde ağız parçaları kanatlar ve bacaklar çıkar ve gelişimini tamamlayarak ergin halini alır.
           
            Balarısı ailesi üyelerinin gelişme dönemleri

Arı Bireyi
Yumurta
(gün)
Larva(gün)
Pupa
(gün)
Toplam
(gün)
I. Dönem
II. Dönem
Ana arı
3
6
-
7
16
İşçi arı
3
3
3
12
21
Erkek arı
3
3
3
15
24
             
            BAL ARISI KOLONİSİ ve ARI IRKLARI
Bal Arısı Kolonisi, Koloni Bireyleri ve Görevleri
            Bal arıları, koloni adı verilen topluluklar halinde yaşayan sosyal böceklerdir. Koloni hayatında yardımlaşma ve iş bölüşümü esas olup kolonideki her bireyin kendine özgü görevleri vardır.
            Bir arı kolonisinde ana arı, işçi arı ve erkek arı olmak üzere üç farklı birey vardır. Ana arı ve işçi arılar dişi bireyler olup döllü yumurtalardan gelişirlerken, erkek arılar dölsüz yumurtalardan gelişirler. Arı kolonilerinde kışın sadece dişi bireyler  mevcut olup, erkek arılar ilkbaharda yeni sezonla birlikte görülürler.

İşçi arı
 
Erkek arı
 
Ana arı
 
                 
Bal arısı kolonisi bireyleri
            Ana Arı ve Görevleri
            Her kolonide normal koşullar altında bir ana arı vardır. Vücut yapısı ince ve uzun, rengi diğer bireylere göre daha açık, canlı ve parlaktır. Ana arıların tek görevi yumurtlamak ve salgıladığı feromonlarla kovan içinde birliği ve düzeni sağlamaktır. Bunlar haricinde hiçbir iş yapmadığı gibi bakım ve beslemesi de işçi arılar tarafından yapılır. Yaşamı boyunca sadece çiftleşme amacıyla ve koloninin oğul vermesi durumunda kovan dışına çıkar. Ana arıların ortalama yaşam süreleri 3-5 yıl olmakla beraber 7 yıla kadar yaşayabilir, ancak ekonomik ömürleri en fazla iki yıldır. Bu nedenle her yıl en geç iki yılda bir koloninin ana arısı değiştirilmelidir.
            Ana arılar döllü yumurtalardan meydana gelirler. Yumurtlanan döllü yumurta larva aşamasının 6 günü boyunca yoğun arı sütüyle beslenir ve gelişimini 16 günde tamamlayarak ergin bir ana arı halini alır. Ana arı gözden çıktıktan sonra 6-8 gün sonra güneşli, rüzgarsız ve sıcak bir günde çiftleşme uçuşuna çıkar. 8-10 erkek arıyla çiftleşir. Eğer çıktığı çiftleşme uçuşunda yeter sayıda erkek arıyla çiftleşemezse sonraki günlerde 2-3 defa daha çiftleşme uçuşuna çıkar. Çiftleşmesini tamamlayan ana arı kovana döner ve 2-3 gün sonra yumurtlamaya başlar. Kovan içi koşulların iyi olması durumunda kaliteli bir ana arı günde 1.500-3.000 yumurta yumurtlayabilir.
            Ana arı da abdomeninin son kısmında bir iğneye ve buna bağlı bir zehir kesesine sahiptir. Ana arı iğnesini kovandaki rakip ana arılara ve ana arı memelerine karşı kullanır. İşçi arılar gibi iğnesi kopmadığından iğnesini kullanan ana arı ölmez.
            Ana arı salgıladığı feromon ile işçi arıları etrafına çeker, kolonide birliği ve düzeni sağlar. Feromon kokusunu algılayan işçi arılar kolonideki işleri düzenle yürütürler. Aynı zamanda bu feromonlar işçi arıların yumurtalıklarının gelişmesini ve kolonide yeni bir ana arı yetiştirmelerini önler. Herhangi bir nedenle ana arısız kalan ve ana arı yetiştirme olanağı olmayan bir kolonide işçi arılardan bazılarının yumurtalıkları gelişerek yalancı ana arı meydana gelir. Yalancı ana arılar sadece dölsüz yumurta yumurtlayabilecekleri için koloni zamanla erkek arılarla dolar ve söner.

            Erkek Arı ve Görevleri
            Döllenmemiş yumurtalardan meydana gelirler ve koloninin en iri bireyleridir. Tek görevleri dölsüz ana arılarla çiftleşmektir. Çiftleşme sonunda üreme organlarını kaybettiklerinden ölürler.
            Erkek arılar kısa dile sahip olduklarından çiçeklerden nektar alamazlar, ancak petek gözlerinden ve işçi arılardan gıda alabilirler. Çok iyi bir tüketici olduklarından nektar kaynakları azaldıkça ve kışa yaklaştıkça işçi arılar tarafından kovandan atılarak ölüme terk edilirler. Geç sonbaharda ve kış aylarında kovanda erkek arı bulunmaz. Oğul mevsiminde sayıları 500- 2.000 arasında değişmektedir. Ömürleri ortalama 30 gündür. Erkek arıların iğnesi olmadığı için kendilerini koruyamazlar.
            Erkek arıların petek üzerindeki gözleri işçi arı gözlerine oranla daha büyüktür. İşçi arılar büyük gözlü petek yaparak veya erkek arı larvalarını tahrip ederek kovandaki erkek arı sayısını kontrol altında tutarlar.

            İşçi Arılar ve Görevleri
            Koloninin en çalışkan ve kalabalık bireyleridirler. Döllü yumurtalardan 21 günlük bir gelişme döneminden sonra meydana gelirler. Koloni içindeki sayıları kışın 10.000-15.000 kadarken yaz aylarında koloninin en güçlü olduğu dönemde sayıları 60.000-100.000’e kadar çıkabilmektedir. Ömürleri ilkbahar ve yaz aylarında 35-40 gün iken kışın 5-6 ay yaşayabilmektedirler. Yumurtlama dışındaki tüm işleri işçi arılar yaparlar.
            İşçi Arıların Görevleri:
1)      Kuluçka süresini tamamlayıp petek gözünden çıkan işçi arılar yaşamlarının ilk üç gününde kendini temizler, besleyici arılardan yiyecek alarak beslenir, yavru gözlerini temizler ve kuluçka sahasında dolaşarak gerekli sıcaklığın oluşmasını sağlarlar.
2)      3-6 günlük işçi arılar petek gözlerinden aldıkları çiçek tozu ve bal ile hazırladıkları karışımla yaşlı larvaları beslerler.
3)      5-15 günlük işçi arılar arı sütü salgılayarak genç larvaları ve ana arıyı beslerler. Yavaş yavaş kovan önünde uyum uçuşu yapmaya başlarlar.
4)      12-18 günlük işçi arılar balmumu salgılayıp petek örer ve kovan temizliğini yaparlar.
5)      18-20 günlük işçi arılar kovan uçuş deliği önünde ve uçuş tahtası üzerinde bekçilik yaparlar.
6)      20. günden sonra artık işçi arılar artık kovan dışında çalışmaya başlarlar. Kovana nektar, polen vs. getirirler.
            Bu düzenli iş bölümünün yanında işçi arılar ihtiyaç duyulması durumunda 20-25  günlük olduğunda da arı sütü salgılayabilir. Yani arılar değişen koşullara göre hareket ederek yaşlarına uymayan işleri de yapabilmektedirler.
            İşçi arılar 20 günlerini doldurduktan sonra tarlacı arı olarak  kovan dışında çalışmaya başlarlar. Bu dönemde arılar kovana polen, nektar, propolis ve su taşırlar. Polen toplama uçuşuna genellikle sabahın erken saatlerinde başlarlar. Ağız parçaları bacakları ve vücudu örten sert kıl örtüsü yardımıyla poleni toplayıp arka bacaklarındaki polen sepetlerinde biriktirip kovana taşırlar. Uçuşa çıkan arı sadece polen toplayarak kovana dönebileceği gibi bazen hem polen hem de nektar alarak da kovana dönebilir. Kaynağa bağlı olarak arının bir seferde taşıyabileceği polen yükü 12-30 mg., ortalama 15mg. civarındadır. Pratikte arı kendi vücudunun üçte biri ağırlığında polen taşıyabilir. Bir arı günde ortalama 5-8, en fazla 11-20 polen seferi yapabilir ve polen sepetini 6-10 dakikada doldurur. Arının en yoğun polen topladığı dönem yaz ayları ile yavru yetiştirme aktivitesinin yüksek olduğu dönemdir.
            Arılar nektarı hortumları ile emerek alırlar. Her seferinde arı kendi vücut ağırlının %70-85’i kadar nektar taşıyabilir. Kursağın alabileceği nektar miktarı 70-85 mg. ile sınırlıdır. Toplanan nektarın bir kısmı kaynağın kovana uzaklığına bağlı olarak uçuş sırasında arı tarafından enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla tüketir. Bu nedenle her seferinde ortalama 30-40 mg. nektar getirebilir. Hiçbir çiçek tek başına arının kursağını doldurabilecek kadar nektara sahip değildir. Bu nedenle bir nektar yükü için ortalama 100’den fazla çiçeği ziyaret etmesi gerekir. Nektara çalışan arı günde 7,5-10 saat çalışarak 10-17 nektar seferi yapar. Arı nektarı kovana getirdikten sonra 3-10 dakika arasında kovanda vakit geçirir.
            Arılar kovan uçuş deliğini daraltmak, kovan içinde atamadıkları bir yabancı maddenin  üzerine kapamak veya  kovanı onarmak gibi ihtiyaç duydukları durumlarda propolis toplarlar. Bitkilerin taze sürgün ve tomurcuklarından ağız yardımıyla alırlar.  Propolis toplama işini sıcak günlerde öğleden sonra yaparlar.
            Arılar kursaklarında kovana su da taşırlar. Bir arı günde ortalama 50, en çok 100 su seferi yapar. Su yüklü olarak kovana gelen arı yükünü kovandaki arılara aktarır, kısa süre dinlenir, diğer arılardan bir miktar bal alır ve tekrar su seferine gider.
            Bütün bu işlemler için arılar mükemmel bir haberleşme sistemi kullanırlar. Kaynağın yerini bulan arılar kovana döndüklerinde arı dansı denilen özel bir takım hareketlerle (Arı Dansı) kaynağın yerini diğer arılara bildirirler. Arılar yaptıkları dansın türü ve sayısıyla kaynağın hangi yönde, ne kadar uzaklıkta ve ne ölçüde zengin olduğunu anlatabilmekte ve diğer arılar kaynağı kolaylıkla bulabilmektedirler. Dans içinde kaynağın çeşidine de ifade ederler.
            Uçuşa çıkan arılar kendi kovanlarının yerini de çok iyi öğrenmektedirler. Bu nedenle koloni bir yere nakledildiğinde arılar çevreyi tanımak ve kovanın yerini öğrenmek için keşif uçuşları yaparlar. Kovanın yeri çok az değiştirilse bile tarladan dönen arı kovanın eski yerine gelir.
İşçi Arının Gelişme Dönemleri ve Yaşa Göre Görevleri
Gün
Miktarı
Yaptığı İş
Toplam
Toplam
42
Su Taşıma Polen Toplama Nektar Toplama Propolis Toplama
Kovan dışı hizmetleri (toplam 21 gün)
Toplam hizmet (çalışma) süresi (42 gün)
39
Kovan temizleme, bekçilik ve kovan havalandırma (3 gün)
Kovan içi hizmetleri (toplam 21 gün)
34
Mum salgılama, petek örme, nektar olgunlaştırma, polen ve nektar depolama (5 gün)
27
Arı sütü salgılayarak genç larvaları ve ana arıyı besleme (7gün)
24
Yaşlı larvaları besleme (3 gün)
21
Hücre temizleme(3 gün)
9
Pupa öncesi ve pupa dönemi (12 gün)
Kapalı yavru dönemi (12gün)
Toplam yavru dönemi (21gün)
5
Bal ve polen ile beslenme (4 gün)
Açık yavru dönemi (9 gün)
3
Arı sütü ile beslenme (2 gün)
0
Yumurta dönemi 3 gün)

Arı Irkları
            Arı ırkları büyüklük, renk, dil uzunluğu, vücudun kıl örtüsü, balmumu bezlerinin şekil ve büyüklüğü, kanat damar yapısı ve kanat uzunluğu gibi özelliklerle birbirlerinden ayrılırlar. Bu güne kadar yapılan taksonomik çalışmalarda dünyada 24 arı ırkı saptanmıştır. Bunlardan ancak bazıları ekonomik değer taşımaktadır ve ekolojik şartların elverdiği her yerde yetiştirilirler. Ekonomik değer taşıyan arı ırklarının başında İtalyan, Karniyol ve Kafkas arı ırkları gelir.
            İtalyan Irkı
            Bu ırk genelde ılıman iklim kuşaklarında yetiştirilir. İnce karın ve nispeten uzun bir dile sahiptir. Kitin rengi karın altında ve 2-4. halkalarda daha parlaktır. Bu ırkta kıllar sarımsı renkte olup bu durum erkek arılarda daha belirgindir. Sakin yaradılışlıdırlar. Çoğalma kabiliyetleri fazladır. Yavru büyütme özellikleri iyi, oğul verme meyilleri zayıftır.
            Karniol Irkı
            Karniol arısı ince yapılı ve uzun dillidir. Kısa ve sık bir kıl örtüsüne sahiptirler. Gri arılar da denilen Karniol arısının kitini çok koyu renktedir ve genellikle 2. ve 3. halkalar üzerinde kahverengi noktalar, bazen de kahverengi çizgiler vardır. En sakin ve uysal arı ırkıdır. Yavru verimleri çok iyidir. Küçük aileler halinde kışladıklarından yiyecek tüketimleri azdır. Polen miktarı yeterli olduğu sürece yavru büyütme işlemi uzun süre devam eder. Sonbaharda ailenin nüfusu süratle azalır. Çok sert iklim şartlarında kışlama yetenekleri iyidir. Oğul verme eğilimleri yüksektir.
            Kafkas Irkı
            Kafkas arı ırkı biçim büyüklük ve kıl örtüsü bakımından karniol arısına benzer. Kitin rengi koyudur fakat birinci karın halkası üzerinde kahverengi noktalar görülür. Bilinen arı ırkları içinde en uzun dile sahip arı ırkıdır. Uysallıkları ve petek üzerindeki sakinlikleri bu ırkın en tipik özellikleridir. Yavru verimleri yüksektir ve kuvvetli aileler meydana getirirler. Fakat en kuvvetli oldukları devre yaz ortasıdır.
            Yerli Irklar
            İsimlerini yetiştirildikleri bölgeden almakla beraber belirli bir ırk özelliği göstermemektedirler. Fakat genellikle Anadolu arıları esmer renkte, uysal, sakin tabiatlı, kışlama kabiliyetleri iyi, çalışkan ve mukavim arılardır ve yağmacılığa fazla meyilli değildirler.

Genel Olarak Arı Irklarının Karşılaştırılması
Irk
Orijinal Yeri
Renk
Arıların
davranışı
Kışa
dayanıklılık
Oğul
eğilimi
Dil
uzunluğu
(mm)
Ana
verimliliği *
Her ırkın, diğer ırklara göre üstünlük gösterdiği bal akışı koşulları
Orta
Rusya
Arısı
Kuzey Kafkaslar hariç Rusya’nın Avrupa kısmı
koyu gri
saldırgan (hırçın)
çok yüksek
güçlü
5.9 - 6.35
1500 - 2000
Ihlamur ve karabuğdaydan sürekli bal akışı. Baklagiller ve fasulyenin dışında, tek çiçekten bal akışı
Kafkas
Arısı
Kafkasların kuzeyi ve ötesindeki dağlık  bölgeler (Gruzyia, Azerbaycan, Ermenistan)
gümüşi gri
çok uysal
düşük
çok düşük hemen hemen yok
6.7 - 7.2
1100 - 1500
Nisbeten zayıf ve yetersiz, ama sürekli bir bal akışı. Tecrit sahalarındaki tek çiçekten bal akışı, üçgül ve diğer baklagiller 
Karpat
Arısı
Karpat Dağları (Ukrayna’nın batısı)
gri
uysal
yüksek
düşük
6.3 - 7.0
1200 - 1800
Mevsimin ilk yarısında ve mevsim ortasında, nisbeten fakir, tek ve çok çiçekten bak akışı 
Step
Ukrayna
Arısı
Ukrayna’nın step bölgeleri
gri
orta derecede hırçın
yüksek
güçlü
6.3 - 6.55
1100 - 1800
Özellikle tek çiçeklerden sağlanan zengin ve sürekli bal akışı 
Uzakdoğu
Arısı
Uzakdoğu
gri ve gri ile sarı
orta derecede hırçın
yüksek
oldukça güçlü
6.5 - 6.8
1100 - 1600
Zengin ve sürekli ıhlamur bal akışı ile nisbeten fakir, tek ve çok çiçekten bal akışı
Carnica
Arısı
Güneydoğu Alpler (Yugoslavya, Avusturya
gümüşi gri
uysal
düşük ama
 Kafkas’tan
daha yüksek
düşük
6.4 - 6.8
1400 - 2000
Özellikle mevsimin ilk yarısında, nisbeten fakir, tek ve çok çiçekten bal akışı
İtalyan
Arısı
İtalya
gri ile sarı
orta derecede hırçın
düşük
orta (ölçülü, aşırı değil)
6.2 - 6.15
1500 - 2000
Mevsim ortası ve yaz sonunda, tek ve çok çiçekten zengin, sürekli bal akışı
*(Ana arının verimliliği = Tam gelişmiş kolonilerde, ana arının bir günde bıraktığı yumurta sayısı)
Tablo 9  Başlıca balarısı ırklarının biyolojik ve ekonomik özellikleri



ARICI-07

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ORGANİK VARROA MÜCADELESİ

Arıcılıkta hastalık ve zararlılardan korunmak için; hastalığa dayanıklı ırklar, ekotiplerle çalışılmalı, ana arılar düzenli olarak yenilenmeli,kovanlarda düzenli hastalık ve zararlı kontrolü yapılmalı, erkek arı larvaları denetlenmeli, kovan malzeme ve aletleri dezenfekte edilmeli, yeni petekler kullanılmalı, kovanlarda yeterli besin kaynağı bırakılmalıdır. Koruyucu önlemlere rağmen koloniler hastalanır veya zarar görürse, derhal tedaviye alınmalı ve gerekirse koloniler ayrı alanlarda izole edilmelidir.  Tedaviye alınan organik üretimdeki kolonilere  geçiş süresi uygulanmalıdır. Önleyici tedbir olarak kimyasal bileşimli ilaçlar kullanılmamalıdır. Profilaktik sentetik uygulamalar yapılmamalıdır (yavru çürüklüğüne karşı antibiyotik kullanımı gibi).   Bal arısının en yaygın görülen ve en büyük zararlısı olan Varroa  ile mücadelede organik kökenli;Formik asit, laktik asit, asetik asit, okzalik asit, nane, kekik,  okaliptüs veya kafur kullanılabilir. Günümüzde ...

ARI ISLAHI NASIL YAPILIR

ARICI-07 A G Arı ıslahı ve seleksiyon GENLERİN ETKİSİ Genlerin 2 türlü etkisi vardır. 1-Toplamalı gen etkisi 2-Toplamalı olmayan gen etkisi a)Dominas etkisi b)Epistasi etkisi gibi a)Dominas etkisi:Aynı fokustaki genlerin birbirine etkisidir. b)Epistasi:Farklı fokustaki genlerin birbirine etkisidir.ıslahta daha çok toplamalı etkilerden yaralanırız. BAL ARILARINDA ISLAH KONUSU ÖZELLİKLERİ 1-Yüksek bal,polen,süt,propolis,mum ve zehir verimi 2-Sakin davranışı 3-Hastalık ve haşarelere dayanıklılık 4-Isı değişikliliklerine dayanıklılık 5-Az oğul verme eğilimi 6-Yüksek döl verimi kabiliyeti 7-Bulunduğu bölgeye kolay adapkasyon DAMIZLIK SEÇMEDE FENOTİPİN ÖNEMİ Fenotip:ölçülerek katılarak gözlenerek belirlenebilen özelliktir.Örnek;10 kg bal verimi,6km uzaklığa uçabilme yeteneği,sarı halka genişliği,siyah keçe kuşak genişliği gibi Damızlık seçer iken fenotip veriler bizim işimizi kolaylaştırır.Örnek;10 kg bal verimli yerine 20 kg bal verimliliği tercih ediniz.Kısa hortum...

ARI ÜRETME TEKNİKLERİ

                                                   Arıcılıkda arı üretmek amacıyla gelişen farklı kovanlardan  arılı çıta toplama usulüyle yeni kovanlar oluşturularak analandırılıp faal hale getirilmesine yapay oğul denir.                         Yapay oğulda iki amaç taşınır.1-Yeni genç oğullar üretmek 2-Gelişen arılı kovanların oğul vermesini engelleyerek güçlü bal kovanları oluşturmak.                         Genel anlamda bahar aylarında bu iki usulüde denemekteyim.Yapay bölmeye geçmeden önce transfer yöntemiyle veya miller yöntemiyle ana arı yüksüklerinin oluşmasını sağlamaktayım.Bunlar 1 haftalık olunca gelişen kovanlardan 1 er çıta alarak  yeni bölme rılar üretiyorum.Kovanım  bu yılki bal mevsimine yetişmes...